Artan döviz fiyatları, koronavirüsün etkileri, kuraklık derken stokçuluk kurnazlığıyla gıdadaki fiyat artışı hızlandı. Yaşanan gelişmeler tüketici ve üreticiyi tedirgin ederken, 2022 asgari ücretin belirlenmesiyle yeni zamların gelmesi bekleniyor.
Koronavirüsün ve kürsel krizin etkileriyle birlikte tüm dünyada gıda sıkıntısı yaşanmaya başlandı. Kuraklık iklim değişikliği, artan maliyet derken stokçulukla da beraber gıdadaki sorun büyüyor.
Ülkemizde de artan döviz fiyatları ve stokçulukla beraber temel gıda maddelerine fahiş zamlar geliyor.
Türkiye Gazetesinden Canan Eraslan’ın haberine göre; süte gelen yüzde 48 zam fiyatlara yüzde 100 olarak yansırken market rafında bir litre sütü 16 liraya kadar çıkmış gören tüketici isyan etti. Süt fiyatı zamlanınca tereyağının kilosu 100 lirayı, peynirin ortalama fiyatı 80 lirayı, bir kilogram yoğurdun fiyatı 10 lirayı buldu. Yemi dolarla alan yumurta üreticisinin 30’lu paketler hâlinde sattığı yumurtanın fiyatı da 40 liraya dayandı. Ekmek 3 lira, simit 3,5 lira, en ucuz et çeşidi kıyma 80 lirayı, tavuğun kilosu 40 lirayı bulunca, çaresiz kalan tüketici de saklayabileceği ürünlerden olan kuru gıda ve yağ başta olmak üzere birçok üründe bireysel stokçuluğa başladı. Vatandaş, para ödediği marketleri büyük kâr oranları sebebiyle suçluyor. Devlet de bunlara milyonlarca lira ceza keserken; perakendeciler asıl problemin stokçuda olduğunu, kendilerinin o stokçulardan fahiş fiyata mal aldıklarını söyleyerek kendini savunuyor.
İTO Başkanı Avdagiç, kurdaki aşırı dalgalanmanın önüne geçilmesi gerektiğini ifade ederken, “Daha çok ihracat yapmalı, daha çok üretmeliyiz.” diye konuştu.
Üretimin teşviklerle artması gerektiğini savunan İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Ali Kopuz ise “Hem teşvikleri güçlendirerek tarımsal üretimi artırmalı hem de ithalat ve ihracatta kararlarla gıda darlığının önüne geçmeliyiz” dedi.
Perakendeciler, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
Perakendeciler, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
Dolarizasyon sorunu çözülmeli. Bu ülkenin dışa bağımlılığı var. Dolarla birlikte her şey tehlikeli bir hâl alıyor.
Şu anda üretime yönelme çok zor, hatta mümkün değil. Çünkü stokçuluk daha iyi kazandırıyor.
Bugünün üreticisi ham maddeyi alsa, bir gün beklese, yarın satsa, daha fazla kâr ediyor. Üretmiyor, alıp satıyor.
Ham maddeyi ithal ediyorsak yaptığımız ihracatın getirisi geçici. Yarın aynı fiyata yerine koyamayacağız.
Maliyetler yüzde 60-70 artmış durumda. Artış yüzde 5-10 olsa tolere edeyim de, 60-70’i tolere edemem, batarım.
Artık toptancılar fiyat listelerini kaldırdı. Siparişle birlikte tutarın yarısını peşin istiyor ki, üretebilsin…
Asgari ücretteki artış oranının yüzde 30 olması bekleniyor. Bu da fiyatlara yılbaşından sonra yansıyacak.
Kaynak: Mynet Haber
SORUŞTURMA SÜRÜYOR!