Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş dün Sosyal Medya`da ve
Ulusal Basının paylaşımların altında ki yorumlarda sözlü linç edildi.Hakarete
uğradı. Valiyi hiç tanımayan, Zonguldak hakkında hiç bir bilgisi olmayanlar
olaya “Laap!” diye atladı…
Zonguldak`ta ki bazı kesimler valinin istifasını istedi.
Varlığı yokluğu belli olmayan, Zonguldak CHP Milletvekili Ünal DEMiRTAŞ bile
birden ortaya çıkıp yorum yapıyor..Valinin istifasını istiyor…Herkes prim
yapma peşine düştü.
Dün şunu anladım ki; yazılarını sürekli takip ettiğim,
taktir ettiğim YILMAZ ÖZDiL bile olaya balıklama atlaya biliyormuş. Cüneyt
ÖZDEMiR Teee! Amerika’dan durumu kavraya biliyormuş.
Barış YARGADAŞ’LAR,TUNCAY ÖZKAN’LAR….
bugünlerde en popülist şeyi yaptılar..
Kimse valinin ne demek istediğini anlamadı bile !
Herkes duymak istediği gibi duydu…
Oysa valinin dilinin altında bir şey vardı.
Söyleyemiyordu.
Söylemeye dili varmıyordu.
Bocaladı ve söyleyemediği bilgisini başka cümleler ile aktarınca ortaya o
sözleri çıktı…
Çok güvenilir üst düzey kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, valinin söylemek
istemediği olayları bende biliyorum.
Hastane ile ilgili bir durum değil.Hastanelerde ki tedbirlerle ilgili bir durum
da değil.
Bunu vali söylemediyse ben de yazmayacağım tabi ki de !
Günah keçisi olmaya hiç niyetim yok.
Ama bunu eminim, valiye tepki gösteren sağlık dernekleri, başhekim,sağlık
müdürleri her şeyden haberi vardır.
Eminim Zonguldak Milletvekillerinin de haberi vardır. Zira Zonguldak’la
alakadar olan milletvekillerinden vali hakkında ses seda çıkmadı.Kimden ses
geldi.Zonguldak`la alakalı olmayan Zonguldak CHP Milletvekili Ünal
Demirtaş`tan.Hiç bir şeyden haberdar değil ki bunda olsun.
Belki bu virüs tehlikesi geçer üzerinden bir zaman geçtikten sonra bunları yazarız..
Ama size şunu söyleyeyim baştan beri valinin iyi niyetinden şüphe etmedim ve duyduğum bu olaylardan sonra da haklılığımı teyid etmiş oldum.
Her şeyden haberdar olan Devletin Valisi bir açıklama
yapıyor ama kimse ne demek istediğini sormuyor.Vali Bey`de söyleyemiyor.
Çünkü o bilgiler şu an da söylenecek bilgiler değil.
Vali bildiklerini söylerse ortalık daha da karışacak.
Bence Vali Bey`in söylediğine tepki vermek yerine asıl söylemediği için tebrik
etmek gerekiyor.
Vali Bey belki Zonguldak basınına bilginin şimdilik saklı
kalmasi kaydı ile bir açıklama yapmak istemiştir.Ama bu haberlerin nasıl
kulanacağını bilmediği için susmak zorunda kaldı.
Kendini savunamadı…
Ve kullandığı cümlelerden dolayı özür dilemek ile yetindi.
Tabi bunda Zonguldak basınının kendi aralarında ki rekabetten dolayı oluştuğunu
da söylemek lazım.
Ama bilmediğiniz bu konuyu değil bildiklerinizi
değerlendirin.
Vali Bey eğer kötü niyetli olsa idi ; Zonguldak`ın kanayan yarası olan
“Kaçak Ocaklar” konusunda bu zamana kadar en kararlılıkla üstüne
giden biri olabilir miydi ?
Bir bir üstüne kaçak ocakları patlatan ilk valimiz oldu.
Öyle valiler vardı ki geçmişte ,kaçak ocakları değil imha etmek,kaçak ocak sahipleri ile ortak olanlar vardı.
Hiç bir şey bilmiyorsanız kendinize şu soruyu sorun…
Zonguldak`ta 567 koronavirüs(covid-19) taşıyan vakadan
137`si sağlıkcı.
Tamam arkadaşım;en öndeler, en risk grubundalar fakat. Yav bi dinle …
Bu oran Türkiye genelinde hatta başka ülkelerden çok daha
yüksek. Vaka sayısı oranına göre %24…Yani virüs kapan her 4 kişiden biri ya
hemşire ya doktor,ya hastabakıcı ya diğer servislerde görev yapan personel
oluşturuyor.
Bu kadar yüksek rakamın olmasının sebebini vali biliyor..Bir şeyler söylemeye
çalışıyor
Rakamın neden bu kadar fazla olduğu üstüne gidilmesi gerekirken, olay bam başka
bir yere evriliyor.
özet ile;
Vali bildikleri bu bilgiler ile eğer bir gazeteci olsaydı olay patlardı.
Vali bildikleri bu bilgilerle bir milletvekili olsaydı olay yine patlardı.
Vali bildikleri bu bilgilerle devletin valisi olarak bence yapılması gerekeni
yaptı ve şu an sürece zarar vermemek adına bunu başka yollarla anlatmaya
çalıştı.
Ve vali günah keçisi oldu.
Oysa Vali Bey sağlıkçıları korumak istiyordu.
İnşallah şu zor günleri atlatır durum netliğe kavuştuğunda, valiye tepki
gösterenler özür dilemek zorunda kalır.
TÜRKİYE’DE SON DURUM