Haksızlıkların, yolsuzlukların karşısında susmayan, baskılar karşısında boyun eğmeyen, geri adım atmayan gazeteci, yazar, araştırmacı ve gerçek bir aydın olan Uğur Mumcu’yu 27 yıl önce hain bir saldırı sonucu kaybettik.
O’nu kaybetmenin acısı hala yüreklerimizde öylece tüm ağırlığıyla dururken, bizler meslektaşları olarak, basın ve düşünce özgürlüğüne karşı yapılan saldırıları yaşamaya devam ediyoruz.
Ne yazık ki Türkiye öldürülen, yargılanan gazeteciler ve yasaklanan yayınlar nedeniyle basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149. sırada yer almaktadır.
Bu utanç verici tablodan bir an önce kurtulmak, demokratik hak ve özgürlüklere en kısa zamanda kavuşmak en büyük dileğimizdir.
Uğur Mumcu 51 yıl süren kısa yaşamına birçok değerli çalışmayı sığdırdı. Yaptığı araştırmalar ölümünden çok sonra ortaya çıkan olayların birer delili gibiydi. Susurluk, Rabıta, Din-Tarikat- Siyaset ilişkilerinde adeta Fetö’yü ve bugün ortaya çıkan daha birçok kirli ilişkiyi daha o günlerden bizlere anlatmıştı.
Kısacası Uğur Mumcu Türkiye’nin basın tarihinde önemli izler bırakan çalışmalar yaptı, dosyalar hazırladı, kitaplar yayımladı ve hep haklı çıktı.
Haklıydı, doğruydu ve susmadı; Çünkü o her türlü zorbalığa, kalleşliğe karşı durmak adına “Gözlerin açıksa göreceksin. Kulağın sağır değilse duyacaksın. Ellerin kesik değilse uzanacaksın…” dedi. Gördü, duydu ve davrandı.
MHP’DE ŞOK, GÖREVDEN ALINDI