Covid-19 belirtileri arasında yer alan gözde kızarıklık ve sulanma şikayetlerine dikkat çeken Dr. Yusuf Yıldırım, koronavirüsün göz sağlığına etkisini anlattı. Covid-19’un görme fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini söyleyen Yıldırım, koronavirüsün gözdeki belirtileri ve olası göz rahatsızlıklarına karşı yapılması gerekenleri anlatarak koronavirüse bağlı göz hastalıklarından korunmak için neler yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Korona virüsün göz sağlığına etkisine ilişkin konuşan Dr. Yusuf Yıldırım, “Maske ve mesafe tedbirlerini gevşettik. Önümüzdeki süreçte ne yazık ki bu tip virüslere bağlı göz enfeksiyonları artacak. Sıklıkla gözde kızarıklık, sulanmayla birlikte oluşan konjoktiva dokusunun enflamasyonuyla hastalarımız bize geliyor. Genellikle 3 Covid hastasından bir tanesinde gözüküyor, ancak vatandaşlarımızın her göz kaşıntısı, sulanması veya kızarıklığını korona virüse mal etmemeleri gerekir” dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle birçok alan etkilendi. Çok sayıda vatandaş korona virüsten kaçınmak için toplumsal alanlarda bulunmamayı, evlerinde kalmayı tercih ederken, bu süreçte sağlık kontrollerini de erteledi. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Göz Bölümü’nden Dr. Yusuf Yıldırım da ihmal edilen tedavilerin daha büyük sağlık sorunlarının oluşmasına neden olduğunu belirtti. Dr. Yıldırım, korona virüsün göze etkileri ve olası göz rahatsızlıklarına karşı yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Korona virüsün göz sağlığına etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Göz Bölümü’nden Dr. Yusuf Yıldırım, “Covid ile birlikte farklı klinik tablolarla, farklı hastalıklarla karşılaşabiliyoruz. Korona virüs gözü de ne yazık ki etkiyebiliyor ve enfeksiyon oluşturabiliyor. Bu noktada özellikle en sık bizim karşılaştığımız konjonktivit dediğimiz bir tablo. Tabi buranın enfeksiyonu, gözyaşımızda da bu virüslerin bulunması özellikle başka insanlar açısından bulaş açısından yine de bir risk teşkil edebiliyor. Sadece basit geçici bir konjonktivitin dışında korona virüs ne yazık ki gözümüzün sinir tabakasını, optik sinirimizi, retina dediğimiz bölgeyi hatta bazen gözümün hareketini sağlayan görme, göz kaslarımızın fonksiyonlarını olumsuz etkileyebiliyor. Bunlar genelde geçici bulgular olabiliyor. Ancak yine de kalıcı hasar bırakıp bırakmaması adına muhakkak göz hastalıkları uzmanından destek alınması yine korona virüs tanısı alan hastaların gözle ilgili bir problem yaşadıklarında muhakkak göz muayenelerini yapmaları önemli” dedi.
Maske, mesafe ve hijyen tedbirlerinin gevşetilmesi nedeniyle önümüzdeki süreçte göz enfeksiyonlarında artış olmasını beklediğini belirten Dr. Yusuf Yıldırım, “Geçmişte biz sıklıkla göz nezlesi dediğimiz göz enfeksiyonlarıyla karşılaşmaktaydık. Son 1-2 yılda aslında biraz sıklığı azaldı. Bunun da temel nedeni Covid-19’dan özellikle hijyenimize dikkat etmemiz, maske kullanmamız ve yakın temastan kaçınmamızdı. Tabi ne yazık ki toplumsal olarak son dönemlerde biraz daha bu tedbirleri gevşettik. Önümüzdeki süreçte ne yazık ki bu tip virüslere bağlı göz enfeksiyonları da artacak. Bu noktada yapılaması gereken; yine el hijyeninin sağlanması tek kullanımlık havluların kullanılması, tokalaşmaktan, sarılmaktan, öpüşmekten biraz uzak durmak sadece korona virüse değil diğer virüslerin gözümüzde ve bedenimizde oluşturacakları etkilere de önlem olacaktır. Genel olarak bakıldığında her zaman korona hastalarında göz bulgularıyla karşılaşmıyoruz. Sıklıkla gözde kızarıklıkla, sulanmayla birlikte oluşan konjonktivit dediğimiz o konjoktiva dokusunun enflamasyonuyla bu tip hastalarımız bize geliyor. Bunlar da genellikle 3 Covid hastasından bir tanesinde gözüküyor gibi söyleyebiliriz. Muhtemelen önümüzdeki süreçte daha ziyade adenovirüs dediğimiz virüslere bağlı enfeksiyonlarla daha sık karşılaşacağız. Bunun da temel tedbiri hijyen ve özellikle mesafeye dikkat etmek” şeklinde konuştu.
Salgın nedeniyle ihmal edilen kontrollerin daha büyük sağlık sorunlarına yol açtığını anlatan Dr. Yıldırım, “Korona virüs burada birazcık daha geri planda açıkçası o yüzden vatandaşlarımız her göz kaşıntısı, sulanması veya kızarıklığını korona virüse mal etmemeleri gerekir. Ama bununla ilgili ayırıcı tanıyı elde edebilmek ve doğru koyabilmek için muhakkak bir göz hekimine muayene olmak gerekiyor. Sağlıklı bir genç erişkin için yıllık takipler oldukça yeterli, yine yaşlılarda son dönemde koronadan dolayı doktora başvurma sayısı azaldı. Bundan dolayı da özellikle katarakt, sarı nokta hastalığı gibi hastalıkların sıklığının arttığını fark ediyoruz. İnsanlar korona virüs olmamak için evden çıkmadıklarından dolayı biraz aksamalar veya geç kalan tanılar olabiliyor. Genel olarak bunlarla karşılaşıyoruz. Korona virüs döneminde farklı bir duyarlılık oluştuğu için toplu taşımlarda her yerde özellikle elimizi sık yıkmadığımız için adenovirüslere bağlı enfeksiyonlarla karşılaşmadık, azaldı. Benim gözlemim özellikle yaşlı grup hastalarda takipli oldukları kliniklere gitmekte geç kaldıkları, biraz erteledikleri; erteleyince tabi o hastalıklar da ilerleyebiliyor. Bazen geri dönüşümsüz bir yola da girilebiliyor. Virüsler sadece korona virüsten ibaret değil” diye konuştu.
SON 5 YILDA 10 KAT ARTTI!