Zonguldak’ta bir meslek yapmak zordur.
Bir mesleğe başlamak, ilerlemek, yükselmek bir kat daha zordur.
Hele ki yapmış olduğun meslek gazetecilikse işin zaten zordur.
Aşağıya çekmek isterler, sen yapmaya çalıştıkça üzerine basmaya çalışırlar.
Dost dediklerin sen başardıkça sana düşman olurlar.
Değişik bir yapısı vardır Zonguldak’ın.
Ben suyundan diyeyim, siz küçük oluşundan.
Şimdi bunları neden anlatıyorsun diye soracaksınız!
Geçtiğimiz günlerde zamanında dost bildiğim biri aradı.
“Seni mevsimlik işçi” yazmışlar gördün mü? Dedi.
Güldüm…
Verdiğim tek cevap şu oldu.
“Bu işi şerefsizce yapacağıma onların tabiriyle mevsimlik yaparım. Onların kazandığı para onlara bir hafta tatil yaptırıyor olabilir ama bana üç ay yaptırıyor.
Arkadaşın zoruna gidiyor galiba…”
Şimdi bize mevsimlik gazeteci diyenlere bakar mısın?
İşçisini işten kovar, tazminat vermemek için karısını bir kurumdan çıkarmakla tehdit eder.
Hamile bir çalışanına; “Sen biraz dinlen hamilesin sana 15 gün izin” der ama sonra işe gelmiyorsun bahanesiyle bir anda işten kovar!
Uyanık tazminat vermeyecek ya!
Yanında çalışan bir kişinin eşinin bacaklarıyla dalga geçer ama yanına gelince kardeşim der.
O düğünü de unutmadık!
Hani ex aşkının düğünü…
Hani benim mevsimlik iş yaptığım düğün.
Neyse konu dağılmasın.
Anlayacağınız biz sustukça birileri bizi çekildi zannediyor.
Bazen ileriye daha çok zıplamak için iyice geriye çekilmek lazım.
Bir mesleği ne kadar iyi yaptığından çok nasıl yaptığın önemlidir.
Milletin hakkına gireceksin, yemediğin nane kalmayacak sona millete meslek öğretip ahlak dersi vereceksin.
Tüm okuyucularımın affına sığınarak… Bir şey söylemek isterdim ama gerek yok.
Yüzüne karşı söyledim, söylediklerimden zevk aldı, hoşuna gitti devam etti.
Bu saatten sonra ağır konuşursam sustuklarıma sayarlar.
Yazımı burada sonlandırayım biraz da diğer günlere kalsın! Öyle değil mi?
Yoksa tadı çıkmıyor…
AKREP HİKAYESİ
Hintli bir adam suyun içinde zar zor ilerlemeye çalışıyormuş. Bu sırada yanına bir Akrep yanaşmış. Adam akrebi kurtarmak istemiş ve parmağını ona doğru uzatmış. Fakat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Hintli adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrardan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar adamın parmağını sokmuş.
Bu olayı gören başka bir adam kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemiş. Hintli adam buna şu şekilde cevap vermiş:
-Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben insanım. İnsanın doğasında ise sevmek vardır. Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten mi vazgeçeyim?
GENÇ YAŞTA HAYATINI KAYBETTİ!