SAĞLIKTA BÜYÜK YOLSUZLUK…

–Özel İçerik-

Haber: Umut Gündoğan

Hastanelerde yolsuzluk üçgeni pes dedirtti. İlaç mümessili-Doktor-Eczane üçgeninde kirli anlaşmalar sonucu birçok hasta tedavi edilmiyor.

 Edinilen bilgilere göre İlaç mümessillerinin ve eczacıların doktorlarla anlaşma yapabilmek için doktora prestij kazandıracak kongrelere götürmesi, bağlantıları güçlü kişilerle akşam yemekleri ve özel geceler teklifi doktorları bir bir ağın içine çekiyor.

İddialara göre ilaç mümessillerinin komisyon karşılığında kendi ilaç firmasının ilaçlarını yazmaları ve tedavi sürecini o ilaca göre belirlemeleri için tekliflerde bulunuyorlar.

Aynı şekilde doktorla anlaşma sağlayan mümessillerin bazı eczaneler ile anlaşması sonucu ilaç sektöründe ciddi bir rant geliri elde etmeleri neredeyse incelemeye tabi bile tutulmuyor.

Hastanın reçetesini alması üzerine iradesi ile dilediği eczaneden varsa yazan ilacı yoksa muadil (eşdeğer) bir ilacı alması üzerine bu yolsuzluk iddialarına karışan doktorların;

“Bu benim yazdığım ilaç değil bu seni tedavi etmez ben bu ilacı bilmiyorum git benim yazdığım ilacı al” demesi bazı hastaların tepkisini çekerken;
 “Doktorun verdiği ilaç değilmiş eczane bana yanlış ilaç vermiş” diyen hastaların da sayısı bir hayli fazla.

Yasal olarak muadil ilaç verebilen ve tedavi sürecinde hiçbir değişiklik olmayacağını belirten eczacılar;
“Muadil ilaç yanlış ilaç değildir aynı etken maddelerle hazırlanmış başka bir ilaçtır. Anlaştıkları ilaç şirketinin ilacı değil diye hastaları kandırıp yanlış ilaç gibi lanse ediyorlar.” Şekilde tepki gösterirken bazı doktorların anlaştıkları eczanelerin ilaç stoklarına göre de reçete yazdıklarını belirtti.

İlaç sektörünün yanı sıra medikal tıbbi cihazlarda da bu şekilde anlaşma yapılması hastayı adeta müşteri gibi gören anlaşma üçgenine bir yenisini daha ekliyor.

Medikal ve tıbbi ürün satıcılarından bazılarının hastanelerde hastayı bir müşteri gibi kapması hasta iradesinin yok sayılması sebebi yasal olarak suç teşkil eden bir durum olmasına rağmen yine yapılan anlaşmalar sonucu fazlası ile göz yumulan bir durum haline geliyor.

Hastane personeli ve medikal şirketlerin personellerinin bahsedilen ürün bizde var uğraşmayın deyip hastayı almaları üzerine çok kez BİMER ve CİMER üzerinden şikâyet edildiğini de belirten medikal firmalar;
“Biz defalarca şikayet ettik ancak SGK’da bulunan Tıbbi Cihazlar Kurumu ve İl Sağlık Müdürlüğü personeli “burası küçük bir şehir kendi aranızda halledin” dedi. Bu konunun detaylı bir şekilde soruşturulmasını istiyoruz” şeklinde tepki gösterdi.

Yine konu ile alakalı Tıbbi Cihazlar Kurumunda’da yolsuzluk iddialarının bir kolu olduğu iddiaları bulunurken bazı medikal firmaların personelinin tıbbi cihazlar kurumu ile anlaşma yaparak ve bütün günlerini kurum içerisindeki personelle geçirmesi üzerine birçok hastayı yalnızca kendi firmalarına yönlendirmesi üzerine kurum personelinin tamamına yakınının soruşturma geçirdiği ancak hala görevine devam ettiği edinilen bilgiler arasında.

Yine aynı şekilde bu anlaşmalar sonucu yasal olarak fiyatında hiçbir şekilde oynama yapılamayan ilaçların fiyatlarını indirerek hastayı bir müşteri gibi kendisine çeken eczacılar olduğu gibi çok cüzi miktarlara bulunabilen medikal ürünleri anlaşma sağladıkları firmalara gönderip fahiş fiyatlara alınmasını sağlayan doktorlara reçete ve rapor karşılığı ciddi para transferleri yapıldığı da edinilen bilgiler arasında.

Yapılan bu yolsuzluk zincirinde büyük rant geliri elde edilirken konuya dahil olmayan hastane personeli, doktor, eczacı ve medikalciler konunun detaylı bir şekilde araştırılması için sürekli şikayette bulunduklarını ancak herhangi bir şekilde dönüş alamadıklarını ifade ediyor. Konunun takipçisi olduklarını belirterek bu yolsuzluk zincirinin kırılması için ellerinden geleni yapacaklarını ve sağlık sektöründe böyle bir oyun olmasından utanç duyduklarını belirtiyorlar.