16 yıldır basın sektöründe muhabirlik yapan, 19 senedir de yer bilimleriyle ilgilenerek araştırmalar ve deprem kestirimleri gerçekleştiren, şimdiye kadar birçok depremi yer, büyüklük ve zaman olarak tahmin eden Timuçin Özat: “Zonguldak ve 6 ilçesinde (Devrek hariç), en az 200 sene boyunca yıkıcı deprem ihtimali çok düşük ama hiç sallanmayacağız anlamına gelmesin.” dedi.
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, yıllardır basın sektöründe faaliyet gösteren Yeni Haber gazetesinin sayfa editörü, Coğrafi Bilgi Sistemleri mezunu, deprem araştırmacısı ve sosyal medyada “Yeraltından Notlar” sayfası yöneticisi 37 yaşındaki Timuçin Özat, Zonguldak ve çevre iller ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
23 Kasım 2022 tarihinde Gölyaka-Düzce merkezli yaşanan 6,0 büyüklüğündeki depremden 1 yıl önce, Sakarya-Düzce-Bolu arasında 6,0 – 6,5 büyüklüğü arasında bir salınımın 3-4 sene içerisinde yaşanabileceğini paylaşan Özat; “2019, 2020 ve 2021 yıllarında, Sakarya-Düzce-Bolu arasında 6.0 – 6,5 büyüklüğünde bir depremin Zonguldak ve ilçelerini de hatırı sayılır şekilde titreteceğini paylaşmıştım. Orada bir gerilim açığı vardı ve yaşandı. Düzce’de çok uzun yıllar çok büyük deprem beklenmiyor. Ancak, Çilimli ve Yığılca faylarında küçük gerilim açıkları kaldı. Bunlar 5,0 – 5,7 arasında sarsıntıya neden olabilir. Sakarya’nın Geyve-Hendek-Akyazı kesimlerinde de benzer orta büyüklükte sarsıntılar yine Zonguldak ve ilçelerini titretir. Ayrıca, Bolu-Yeniçağa’da, 6,0 büyüklüğüne ulaşabilecek sarsıntı ihtimali kuvvetle muhtemel. Büyüklüğü daha az da olabilir. 2023 – 2025 yılları arasında bu kesimlerde hareketlenmeler bekliyorum.
Deprem öncesi, anı ve sonrasında yapılabilecek davranış durumları hakkında bilgiler edinerek, bunları ailece uygulamalıyız. O esnada ev dışında da olabiliriz.
Ayrıca, Kastamonu- Tosya ve Amasya’nın Merzifon – Suluova ilçeleri kırsalı merkezli 5,5 – 6,0 büyüklüğünü aşabilecek salınım ihtimali yüksek gözüküyor. Çeşitli oransallıklar var. Bunlar daha da netleşince paylaşım yapacağım.
Özellikle, Amasya-Kastamonu-Çorum hattında yakında zamanda (birkaç ay – 1 buçuk yıl aralığı) orta büyüklük ve üzerinde salınım olasılığı kuvvetle muhtemeldir. Bunlar zaten biliniyor, tekrarlıyoruz ki en azında psikolojik olarak hazırlıklı olunmalı. Bu konu da çok hassasım. Bu durumu kullanarak prim peşinde koşanlara karşıyım ve onlarla da mücadele içerisindeyim. İçinde haritalarında yer aldığı yüzlerce sayfa makale, istatistik, güncel veriler ve çeşitli parametreler ile hesaplama yöntemlerini içeren bilgiler mevcut. 12 kaynaktan 600 sayfadan fazla bilgileri özet şeklinde aktarmaya çalışıyorum. Daha önce bu paylaşımlarım için kapanan sayfamda oldu…
EN AZ 200 SENE RİSK DÜŞÜK İHTİMAL, ANCAK DEFALARCA TİTREYECEĞİZ!
Zonguldak ve 6 ilçesinde (Devrek hariç) en az 200 sene boyunca yıkıcı deprem ihtimali çok düşük. Geçtiğimiz yüz yılda Bolu’daki faylar büyük gerilim boşalımı yaşadı. Büyük atım üretecek gerilimi toplamaları için en az 200 sene civarında bir süreç daha gerekir. Düzce’deki ana hatlarda da stres atımı yaşandı. En yakınımızdaki büyük salınım üretebilecek hatlar kırıldı. Sakarya öyle, keza Bartın – Amasra’da, 3 Eylül 1968 yılında Karadeniz’in yaklaşık 10 kilometre açıklarında 6,5 büyüklüğünde salınım olmuştu. 29 can kaybının olduğu bu afetten 14-15 dakika sonra 3 dalga halinde küçük süpürtü (tsunami) dalgaları bazı kesimlerde kıyıdan 100 ila 150 metre içeriye kadar istila etmişti. Kısacası, çevremizde büyük salınım üretme potansiyelindeki hatlar kırıldı.
Risk ihtimali düşük derken, orta büyüklükteki sarsıntıların yıkıma neden olmayacağını baz alarak ifade ediyorum. Zemin ve yapı kalitesine göre değişir. Aletsel büyüklüğü dikkate alıyorum. Hiç sallanmayacağız anlamına gelmesin. 200 sene içerisinde Zonguldak ve çevresi, çevresel aktivitelerle 22 ila 28 kez sallanabilir. Bunu da detaylı araştırdım. İki asır içerisinde Devrek dışında, Zonguldak ve ilçelerini etkileyecek deprem büyüklüğü 5,7 büyüklüğünü aşmayacaktır. 12 Kasım 1999 Düzce – Kaynaşlı depremi (7,2) Ereğli çevresini anlık 5,9, 6,0 büyüklüğünde etkilemişti. En son 23 Kasım 2022 Gölyaka – Düzce depremi de merkez üssün de 5,9/6,0 büyüklüğündeydi. Ereğli ve Alaplı çevresini en etkin anında; 5,0 – 5,1 büyüklüğünde titretti.
Devrek’e şer koymamın sebebi yaklaşık 1500 yıldır büyük salınım üretmediği tespit edilen Devrek fayı kaynaklıdır. Bu kırık hat hakkında bilgimiz çok kısıtlı. Olası diri kırık! Ender aralıklarla sarsıntı üretiyor. Bu hat üzerinde yakın dönemde bilinen en hissedilir aktivite 2005 yılında 3,9 büyüklüğünde yaşanmıştı. 2018 yılında da fay çevresinde birkaç saat içerisinde 11 mikro aktivite oldu ve sönümlendi. Dikey yönlü, münferit, doğrultu atım özelliğinde, 25-27 kilometre civarı uzunluğa sahip bu hat 6,0 ila 6,5 arasında salınım üretebilir! Zonguldak kıyı kesimleri bu salınımlardan ortalama 5,5 civarında etkileşim yapar. En fazla M: 5,7… Ancak bu hat, belki şu an belki de 100 sene sonra harekete geçebilir. Devrek’te sağlam zemin yapılı yerler de var. Dere yatakları ve dolgu zeminler de titreşimin şiddeti ve süresi artıyor. Bu kesimlerde bile yönetmeliğe uygun yapılarda sıkıntı yaşanmaz. Hasar olsa da göçme olmaz. Yine de dere yatakları ve dolgu zeminlerden uzak durulmalı. Bu konuda belediyelere çok iş, sorumluluk düşüyor.
KARADENİZ EREĞLİ AÇIKLARINDA…
Evet en az 200 sene civarı risk düşük ihtimal dedim ancak sallanmayacağız demedim, diyemem. Ereğli’nin kuzey ve kuzeybatı açıklarında kıyıya paralel ‘Ters fay’ denilen kırık hat olduğu düşünülüyor. Karadeniz yeterince araştırılmayan ve çok ender aralıklarla deprem üreten bir saha. Birçok fay haritasında bu hat gözükmüyor. Fay olduğu nereden biliniyor? Doğalgaz aramalarında yapılan sondaj çalışmaları ve bu kesimde yaşanan ve 5,0 büyüklüğüne kadar ulaşan sarsıntılardan bilinmektedir. Ayrıca, hafif salınımlarda yaşanmaktadır. Bu kesimde, maksimum 6,5 büyüklüğüne kadar salınım ihtimali çok yüksek olmamakla birlikte mevcuttur. Zonguldak, Kilimli, Kozlu, Ereğli, Alaplı, Devrek, Çaycuma, Gökçebey, Karadeniz açıklarında oluşabilecek salınımdan 5,7’yi aşmayacak şekilde titrer. Ortalama, 5,5 civarında bir etkileşim düşünülmektedir. Depremin büyüklüğü ve şiddeti farklıdır. Burada aletsel büyüklüğü baz alıyoruz. Sıvılaşmaya uygun zeminlerde ve yönetmeliğe aykırı yapılarda şiddet etkisi anlık VI (6) ulaşabilir.
Orta ve Doğu Karadeniz açıklarında da benzer türde kıyıya paralel faylanma olduğu düşünülüyor. Bu kesimlerde de orta büyüklüğe ulaşan salınımlar olmuştu. Karadeniz açıklarındaki fayların gerilme hızları çok düşük olduğu için 1500 ila 2000 yılda bir 6,5 civarı büyüklükte atım yaptığı güncel veriler ışığında öngörülmüştü. Bu sürenin dolduğunu ya da dolmak üzere olduğunu belirtmekte sakınca yok.
KARADENİZ ve TSUNAMİ!
Karadeniz’de büyük tsunami olmaz ancak birkaç bin sene içerisinde 22 tsunami kaydı var. Bu kayıtlar tüm Karadeniz çevresine ait (Ukrayna, Gürcistan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye). Karadeniz Ereğli’ye konumundan dolayı olası bir depremde tsunami vurma ihtimali çok düşük. Yine de kıyıdan uzak durulmalı. Büyük dalga olmasa da düz alanlarda kıyıdan 100- 200 metre içerilere kadar dalgalar girebilir. 1968 Amasra- Karadeniz depreminde yaşanmış. Sarsıntı esnasında deniz heyelanları denen hadise de tsunamiyi (Süpürtü) tetikleyebiliyor. Bu sebeple 6 büyüklüğündeki bir salınım bile beklenenden daha fazla dalga kabarmasına sebep olabilir” dedi.
TOGG’UNFİYATI BELLİ OLDU!