Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinde 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlerin toplumsal önemine ve eğitimdeki rollerine vurgu yapan bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye genelindeki tüm camilerde okunan hutbede, öğretmenlerin topluma kazandırdığı değerler, eğitimin İslam’daki yeri ve insanlık için taşıdığı önem detaylı şekilde ele alındı.
Hutbenin ana teması, ilmin ve irfanın insanları yücelttiği, buna karşılık şiddet ve nefretin toplumları felakete sürüklediği mesajı üzerine kuruldu. Yüce Allah’ın şu ayeti hatırlatılarak, ilmin yüceliği ve peygamberlerin bu konudaki rehberliği dile getirildi:
“Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları günahlardan arındırıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur…”
Hutbede bu ilahi mesajın ışığında, ilmin ve eğitimin insanlık için ne denli değerli olduğu anlatıldı. Ayrıca Hz. Muhammed’in (s.a.s) şu hadisi de hatırlatıldı:
“İlim öğreten kimseye, öğrettiği ilimle amel edenlerin kazandıkları sevap kadar sevap verilir.”
Bu sözlerle, ilmin yalnızca öğrenilmesi değil, öğretilmesinin de büyük bir ibadet olduğu ve toplumu şekillendiren en temel dinamiklerden biri olduğuna dikkat çekildi.
İslam’ın eğitim vizyonunun temelinde yer alan ilk vahiy olan “Oku!” emrinin hatırlatıldığı hutbede, eğitimin İslam’da ibadet kadar kutsal bir yeri olduğu ifade edildi. Eğitimle ilgili ahlaki değerlere işaret eden hutbede, şu ifadeler dikkat çekti:
“İyilik, adalet, merhamet, sevgi ve saygı gibi değerler, İslam ahlakının temel taşlarıdır. Öğretmenlerimiz, bu değerlerin toplumumuza kazandırılmasında büyük bir sorumluluk üstlenmektedir.”
Öğretmenlerin toplumsal gelişimdeki rolüne de geniş yer verilen hutbede, Hz. Muhammed’in (s.a.s) şu sözüyle öğretmenlik mesleğinin ne kadar kıymetli bir görev olduğu vurgulandı:
“Ben ancak bir muallim olarak gönderildim.”
Öğretmenlerin, bireylerin karakter ve ahlak gelişiminde aileden sonra en önemli rolü üstlendikleri ifade edildi. Hutbede ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Gençlerimizin iman, ahlak, bilgi ve sevgiyle donatılmasında öğretmenlerimiz en büyük destekçimizdir. Öğretmenler, milletimizin geleceğini inşa eden en kıymetli rehberlerdir.”
Hutbede şiddet, nefret ve ahlaki yozlaşma gibi toplumsal problemlere de değinildi. Şiddetin İslam’da büyük bir günah olduğu ve kul hakkı ihlali anlamına geldiği açıkça ifade edildi. İslam’ın barış ve merhamet dini olduğu bir kez daha hatırlatılarak şu çağrıda bulunuldu:
“Gün; ilimle hikmeti, bilgiyle ahlakı buluşturma günüdür. Zaman; ailemizi ve çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan ve batıl ideolojilerden koruma zamanıdır.”
Hutbe, öğretmenlere minnet ve şükran duygularının dile getirilmesiyle sona erdi. Hayatta olan öğretmenlere sağlık ve afiyet, ebediyete irtihal edenlere ise rahmet temenni edildi. Hutbede, öğretmenlik mesleğinin yalnızca bir iş değil, aynı zamanda bir görev ve sorumluluk bilinci taşıdığı şu sözlerle hatırlatıldı:
“Öğretmenlerimiz, bir milletin geleceğini şekillendiren en değerli mimarlardır. Onlara saygı ve destek göstermek, hepimizin görevidir.”
Valilikten uyarı: 90 Kilometre hızla geliyor!