Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Varol Demirköse’nin İl Başkan Yardımcısı Mevlüde Yalçıner’in görevden alınmasının arkasından yaptığı açıklamaya cevap verdi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’un açıklamasında şu sözlere yer verdi; “Sn Mevlüde Yalçıner’in taziye ziyareti sonrası MHP İl Başkanı bir tasarrufta bulunmuş ve
kendisini görevden almıştır. Bu konuyu açan da tasarrufta bulunan da ne Ebru UZUN ne de İl
Başkanlığını büyük bir gururla yapmakta olduğum Cumhuriyet Halk Partisidir. Sn. Demirköse kendi
çalıp kendi oynamaya devam etmektedir. Bugün gördüğüm basın açıklamasında birbirinden saçma,
birbirini yalanlayan, birbiri ile çelişen, baştan sona kadar kin ve nefret saçan, iftiraya bulanmış cümleler
kurmayı maharet saymış olmalı ki, hızını alamayıp ahlakımızı sorgulama hadsizliğine vardırmış konuyu.
İlgili açıklamasını kendisinin de tekrar izlemesini öneririz. Lafa gelince Türk Milliyetçiliği taslayan Sn.
Demirköse keşke Türkçe’yi de düzgün konuşabilseymiş. Eminiz ki izlediğinde bize hak verecektir. Sn.
Demirköse, Mevlüde Hanım diyor ki; taziye ziyaretine gittim. Bu noktada Sn. Mevlüde Hanımın beyanı
esastır.
İnanırsınız yada inanmazsınız o sizin vicdanınıza kalmış bir durumdur. Ancak hakaretlerinize dur
demek de bizim sorumluluğumuzdur.
Çat pat Türkçesi ile Türk Milliyetçiliğini temsil ediyor görünen Sn. Demirköse konuşmayı
hakaret, siyaseti ise iftiradan ibaret zannediyor olmalı ki her cümlesinde şuursuzca nifak saçmış.
“HİÇ Mİ VİCDANINIZ SIZLAMADI?”
Kötülük hayat bulmuş adeta konuşmasında. Şuursuzluk da insana dair bir durumdur. İstenirse
giderilebilir. Biz kendisine biraz yardımcı olalım.
Sn. Demirköse rahmetli eşim Timur Uzun’un cenazesi üzerinden vurmaya çalışmışsınız beni.
Cenazemize katıldığınızı, taziyede bulunduğunuzu söylemişsiniz. Allah razı olsun. Sevgili eşim Timur
Uzun’da Cumhuriyet Halk Partili idi. Sizin kendi tabirinizle ‘terör örgütleriyle beraber hareket eden’
birinin cenazesine mi katılmış oldunuz? Böyle bir hakareti yaparken, böyle insanlık dışı bir iftirayı
atarken hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Sn. Demirköse bilinç kaybınızı gidermek açısından sizin ve bizim durduğumuz yere bir bakalım.
Bakalım ki kim terörle kola, kola yol yürümüş kim karşısında durmuş hatırlamış olun.
• Cumhuriyet Halk Partisi, açılım, saçılım süreçleri işletmedi. En başından beri terör örgütleriyle
pazarlık yapanların karşısında durdu.
• CHP, çözüm süreci işletip Türk Ordusunu kışlaya hapsetmedi. Bebek katillerini, Mehmetçiğimin
katili alçak teröristleri şehirde gezdirmedi. Buna sebep olanlara isyan etti.
• CHP, eşkıyanın ayağına çadır mahkemeleri kurup Cumhuriyet savcılarımızı, Hakimlerimizi
bölücü katillerin ayağına göndermedi. Gönderenlerin karşısında idi.
• CHP, bebek katili, eşkıya başı, alçak teröristin mektupları ile televizyonlarda üç oy almak için
dilenmedi. Dilenenlere lanet etti.
• CHP, askerimizi katleden hain Apo şerefsizinin kardeşi, Osman Öcalan alçağını TRT ekranlarına
çıkarmadı. Bunu yapanlar hakkında davacı oldu, şikayetçi oldu.
• CHP, Sığınmacı, mülteci adı altında ne olduğu belirsiz, kayıtsız, şartsız, eli silah tutan ama
vatanını savunmak yerine kaçmayı tercih eden milyonlarca insanı ülkemize sokmadı. Türk
Milletinin işini, aşını peşkeş çekmedi.
• CHP, megri, megri şarkıları söyleyerek PKK ile el ele tutuşup ağlamadı. Aynı menzile yürüyen iki
koluz deyip sümüklü fetoşa methiyeler düzmedi.
• CHP, paralel devlet kurdurmadı. Cumhuriyetin eğitim, sağlık, adalet, istihbarat, polis, ordu,
ticaret, tarım, maliye, hazine gibi temel kurumlarını terör örgütü FETÖ gibi hainlere teslim
etmedi.
• CHP, vekillerini, partililerini Pensilvanya’ya el etek öptürmeye göndermedi. Terör örgütü FETÖ
elebaşısı ‘gerekirse mezardan ölülerinizi kaldırın, oy kullandırın’ diyerek CHP ye destek
istemedi.
• CHP, kara para aklayıcılarının, pudra şekercilerinin, uyuşturucu baronlarının, tosuncukların,
kripto para dolandırıcılarının, beşli birşeylerin, insan kaçakçılarının asla yanında durmadı ve kol
kanat germedi. Yapanların karşısında durdu.
• CHP, kumpasçılarla birlikte devletin ordusuna, bilim dünyasına, yargısına, kozmik odasına,
polisine, istihbaratına, gazetecisine, aydınına operasyon çekmedi. En başından sonuna kadar
bütün bu hain girişimlerin karşında durdu.
• CHP, çikolata kutularında, elbise torbalarında, ayakkabı kutularında, kol saatlerinde, para
kasalarında yoktu. Devletin bankalarını kirli para ve ticarete aracı yapmadı. Zarrap gibi hainleri
vatansever diye göstermedi. TV lerde Aziz Türk Bayrağının gölgesinde kahraman edasıyla halkın
karşısına çıkarmadı. CHP tüm gücüyle sonuna kadar bu ve benzeri adiliklerin ve rezilliklerin
karşısında oldu.
• CHP, bakara makara deyip ne kutsal değerlerimizle dalga geçenleri baş tacı yaptı ne de
peçeteden belgelerle milletti aptal yerine koyanlara taviz verdi.
Umarız bu hatırlatmalarımız sonrasında Sn. Varol Demirköse’nin şuuru birazcık olsun
yerine gelir. Bir kendinin ve partisinin durduğu yeri, bir de Cumhuriyet Halk Partisinin ve biz
Cumhuriyet Halk partililerinin durduğu yeri idrak eder.
Sn. Demirköse, kutuplaşmaya değil birlikte olamaya ihtiyacımız var. Birlik ve
beraberliğe ihtiyacımız var. Andımızı okumaya ve okutmaya çok ihtiyacımız var. Hakaret değil
saygıya ve sevgiye ihtiyacımız var. ‘İki ayyaş’ diyerek ecdadımıza kin kusanlarla değil, Atatürk
ilke ve devrimlerine sahip çıkan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milliyetçilik anlayışında
buluşanlarla yol yürümeye ihtiyacımız var. Her şeyden önce saygı ve sevgiye ihtiyacımız var.
Hakaret, iftira, kin, nefret ancak bizi birbirimizden uzaklaştırmaya yarar. Asıl tehlike ve
beka sorunu tam da bu noktada başlar. Birbirini sevmeyen, saygı duymayan inançlar, siyasi
görüşler sadece ve sadece bölücülerin işine yarar.
Siz, söz konusu basın açıklamanızda bize ve Cumhuriyet Halk Partisine hakaret
etmekte, iftira atmakta bir sakınca görmemişsiniz. Alenen bizlere ve CHP ye ‘terörist ya da terör
örgütü ile yol yürüyenler’ demişsiniz. Kininizi kusmuşsunuz ve bunu da iftiralarınızla
bezemişsiniz.
Bizleri ve Cumhuriyet Halk Partimizi terörle ve teröristle yan yana getirmeye
çalışmak hiç kimsenin haddine değildir. Söz konusu hakaretleriniz sadece şahsımla alakalı
‘ahlaksız’ sözünüzle sınırlı olsa, bu açıklamayı yapmaya gerek duymaz ‘terbiyesiz’ der geçerdim.
Ancak beni, Cumhuriyet Halk Partilileri ve Cumhuriyet Halk Partisini teröristlerle kol kola
yürüyenler olarak itham etmeniz bardağı taşıran son damla olmuştur. Açıklamanızın
tamamında alenen toplumu kin ve nefrete sevk etmek, aşağılamak amacı güttüğünüz çok
bellidir. Bütün bunları iftiralarınızla süslemiş olmanız da cabası…
Bu kin, nefret söylemlerinizi ve hakaretlerinizi en güçlü şekilde kınarken dava açma
hakkımızı da saklı tuttuğumuzu bilmenizi isteriz. Cumhuriyet Halk Partisi ve partililerimiz önüne
gelenin dilediği gibi hakaret edebileceği bir yapı değildir.
Umarız bundan böyle parti içi hesaplaşmalarınızı bir daha bizim üzerimizden görme
yolunu tercih etmezsiniz.
Kamuoyunu böyle olumsuz bir gündemle meşgul etmekten dolayı üzüntülerimi
belirtirken Zonguldak Halkına ve Cumhuriyet Halk Partilere saygılarımı sunar, esenlikler dilerim.”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Zonguldak İl Başkanı Varol Demirköse, son zamanlarda gündeme gelen konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz 30 Mart’ta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun’u ziyaretinden sonra görevinden alınan MHP İl Başkan Yardımcısı Mevlüde Yalçıner’in kamuoyunda yarattığı yankıyla ilgili konuşan Demirköse’nin açıklaması şöyle:
“Son zamanlar MHP üzerine yapılan bir saldırı, sataşma var. Bununla ilgili bir basın açıklaması yapma gereği duyduk. Geçtiğimiz günlerde İl Başkan Yardımcımız Mevlüde Yalçıner hanımefendi görevden alınmıştır. Biz MHP İl Başkanı olarak görevi veriyoruz görevi alıyoruz. Bunun da sorgulamasını biz kendimiz yapıyoruz. Bu bizim kendi tasarrufumuzdadır ama ne yazıkki bununla ilgili birtakım kişiler, gruplar, kalemşörler, bazı siyasi partiler özellikle CHP siyasi rant olarak bunu kullanmaktadır.
Mevlüde Yalçıner’in görevden alınmasıyla alakalı tasarrufumuzu biz kullandık. Bunu ne yazıkki cenaze taziyesi diye kullanmak istediler. Öncelikle Ebru hanımım cenazesi geçen sene Temmuz ayında olmuştur. Cenazeye bizzat katıldım, kendisine taziyede bulundum. Bununla birlikte cenazeden sonra biz kendisiyle görüştük. Fakat; Mevlüde hanımın yapmış olduğu, bizim bilginiz dışında, haberimiz, iznimiz dışında birtakım yerleri ziyaret etmesi, Belediye Başkanını ziyaret etmesi ve şu anda ülkemizin bulunduğu ortamda, dönemde CHP’nin terör örgütleriyle HDP ile çok fazla yakın olması ve bize saldırması döneminde sayın Genel Başkanımızın da, bizim de yaptığımız mücadele döneminde kendisinin orada gidip ziyaret edip gülücükler dağıtması hoş bir şey değil, manidardır. İznimiz, bilgimiz dışında.
Bununla alakalı görevden alınmasının sebebi sadece o ziyaret değil başka sebeplerde vardır. Bunu yaptık fakat, bunu kullanan CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun öncelikle şunu söylüyorum benim ne dengim ne ayarımdır. Asla muhattabım değildir, olamaz. Kendisi eşinin cenazesini eğer burada kullanıyorsa bu onun ayıbıdır. CHP bize insanlık dersi verecek durumda değildir. Bugün terör örgütleriyle beraber hareket eden, HDP ile beraber hareket eden, HDP ile kol kola gezen CHP’liler bize insanlık dersi verecek durumda değiller. Ahlak dersi zaten veremezler. O resme baktığınız zaman paylaşım taziye olarak gözükmemektedir. Tekrar söylüyorum; 1 sene önceki cenazeyi bugün kullanmak tamamen aslında ahlaksızlık. Bunu yapanda CHP’dir ne yazıkki.
Bununla birlikte bizim görevden alma sebeplerimizde söylediğim gibi tasarrufumuzdadır. Bununla ilgili kimseye hesap vermeyiz. MHP’nin tüzüğü belli, teşkilat yapısı belli, kuralları belli, disiplini belli. Buna herkes uymakla mükelleftir. Bundan siyasi rant çıkarmak olmaz.” ifadesine yer verdi.
ZBÜE’DEN KANSER HAFTASI FARKINDALIK PANELİ!