Öğle Vakti a 12:58
Zonguldak KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
blank
blank

ZONGULDAK VE ENSEST İLİŞKİLER – BU DURUMUN BURAYA GELECEĞİ BELLİYDİ!

ZONGULDAK VE ENSEST İLİŞKİLER – BU DURUMUN BURAYA GELECEĞİ BELLİYDİ!
blank
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ZONGULDAK VE ENSEST İLİŞKİLER

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır geçtiğimiz günlerde Zonguldak’ta ensest ilişkilerin arttığına vurgu yapan açıklamalarının ardından aslında üstü örtülü bir vahim durumun da üstünü açmış oldu.

Merve Kır Zonguldak’ta ensest ilişkilerde en vahim durumun Perşembe beldesinde olduğuna vurgu yaparak Zonguldak Merkez’de de son zamanlarda artış olduğunu belirtti.

Peki Ensest ilişki nedir?

Ensest, sözcük olarak Türk Dil Kurumu tarafından ‘aile içi yasak ilişki’ olarak tanımlanıyor. Ensest ilişki, ‘yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişki’ olarak tanımlanıyor

Böyle bir vahim durumu gündeme getiren Merve Kır’ı, Çaycumalılar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu anlamamış olmalı ki yapmış olduğu açıklamalar ile durumu başka bir yere taşıdı.

Çiloğlu yapmış olduğu açıklama ile bu tür ilişkilerin Türkiye’de her yerde olduğunu niye Perşembe beldesinin isminin verildiğini sorgulamış.

Şimdi belde ismi verilince sıkıntı var da başka bir yerin ismi verildiğin de sıkıntı yok mu? Başka bir beldenin adını söylese iş farklı mı olacak? Durum değişecek mi? diye ben kendi kendime sormadan geçemedim.

Böyle bir ahlak dışı olayların hala günümüzde var olmasının sebepleri araştırılması gerekirken, vay efendim bu beldenin ismi niye verildi tartışmalarına girmek bana akıl tutulması olarak geliyor.

Bizim burada sorgulamamız gereken bu ilişkileri nasıl önleriz olmalıdır.

Çaycumalar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu böyle bir açıklama yapacağına, arasaydı Merve Kır’ı, “Bu ahlaksız durumu bu bölgelerde nasıl önleriz, elinizdeki dokümanları bizimle paylaşır mısınız? Gelin bizde destek verelim ve buralardaki bu durumu önleyelim” deseydi daha yapıcı olurdu.

Bakın durum çok vahim!

Bu durumu parti üstü bir durum olarak görmeliyiz ve herkesi ilgilendiren hassas bir konunun olduğunu bilmeliyiz.

Özellikle sokağa çıkma yasaklarının olduğu bu günlerde bu tür ilişkilerin artmasına vurgu yapan Kır’ın bu açıklamalarının iyi irdelenmesi ve bir an önce bu tür ilişkilerin önlenmesi için çözüm üretilmesi gerektiğini bilmeliyiz.

Bazı sorunlar toplum tarafından görülmez geldikçe, bir toz gibi halının altına süpürüldükçe daha büyük sorunlarla karşılaşılmaması mümkün değildir.

Dede torunuyla, hala yeğeniyle ilişkiye girecek, biz vay efendim bu beldenin ismini niye veriyorsunuz muhabbetine gireceğiz.

Dedim ya bana göre akıl tutulması bir durum.

Sivil toplum kuruluşlarının liderleri bölgenin sorunlarının üstünü örterek bölgenin adını korumaktan çok o bölgenin sorunlarının çözümü ile ilgilenirse daha verimli olacaklarını düşünüyorum.

Böylece bölgenin ismi de korunmuş olur.

BU DURUMUN BURAYA GELECEĞİ BELLİYDİ!

Bakın aylardan beri, “Dikkat edilmezse çok büyük tehlikeler bizi bekliyor” diye defalarca söyledik.

Ama toplumun büyük bir kesimi bu uyarılara hiç kulak asmadı.

Ne yazık ki artık durum ortada!

Benim anlamadığım böyle bir salgın karşısında yapılan uygulamalar.

Resmen toplum ‘kendi kaderini kendi belirlesin’ mantığı ile hareket ediliyor.

Toplum kendi önlemini alsın, gerisi Allah’a emanet!

Bakın bir savaştayız.

Savaşlarda olağanüstü hal ilan edilir.

Hep diyoruz ya, “Biz sosyal devlet anlayışına sahip bir ülkeyiz!” diye.

Bir hafta sokağa çıkma yasağı getiremiyorsak, esnafın kira, geçim sıkıntısını çözemiyorsak,

Vatandaşımızın iki hafta ihtiyacını karşılayıp evinde tutamıyorsak kimse bana sosyal devlet anlayışından bahsetmesin.

Şuana kadar alınan önlemleri gerçekten yeterli bulmuyorum.

Artık koronovirüsün yayılma hızının kontrolden çıktığını uzmanlar söylüyor.

Hele ki verilerin şimdiye kadar saklanma durumunu hiç sormayın!

Soruyorum size böyle bir salgın vatandaşın iradesine bırakılır mı?