KİM BU GAZETECİLER?

Zonguldak’ta çok ilginç şeyler olmaya başladı.

Ak Parti teşkilatının Zonguldak’ta bir bölümü basını artık açık açık tehdit ediyor.

Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar’ın, ”Kaleminizi kırarlar” sözüyle başlayan tehdit kokan laflarından sonra, basına gözdağını Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, “Sarı basın kartlarınızı yırtıp atın” diyerek, ofislere yollanan zabıta ekipleriyle verdi.

Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın bu açıklamalarından ve yaptığı uygulamadan sonra muhalefet eden basının üzerinde kurulmak istenen bir baskı oluşmaya başladı.

Her açıklama yapan siyasetçi dozajı bir kat daha arttırdı.

Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın canlı yayında basın mensuplarını açık açık tehdit etmesi ve kendini hakimlerin savcıların üzerinde tutması, kendi adaletimi kendim sağlarım ayaklarına gitmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu unutması gelinen durumun özeti gibiydi.

Devamlı gazetecileri para almakla itham ediyorlar, fakat bir tek gazetecinin ismini vermiyorlar.

Bizim ”ŞOK İDDİA, ALİ BEKTAŞ’IN ANTALYA’DA OTELLERİ Mİ VAR” başlıklı haberimizden rahatsız olanlar, iddia ediliyorsa belge ortaya koyacaksın diyenler, isim vermeden gazetecilerin para aldığını iddia edebiliyor.

Vatandaş iddia edince ihanet, bunlar iddia edince, söyleyince siyaset oluyor öyle mi?

Madem bizden belge istiyorlar, o zaman bizde bu para alan gazetecilerin belgesini istiyoruz.

“Soyadını bilmediğim ahlaksız kadın gazeteci” diye canlı yayında konuşabilen Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş niçin bu kadının ismini söyleyemiyor.

Sayın Bektaş, “Kim bu gazeteciler?”

“Kim bu sizden para isteyen gazeteciler?”

Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, “Gazetecilere para verirsen başarılısın vermezsen başarısızsın” diye canlı yayında gazetecileri zan altında bırakabiliyor, ama hangi gazeteciye ne kadar para verdiğini söylemiyor.

Yine soruyorum… Kim bu gazeteciler…

Masada oturduğunuz, kol kola gezdiğiniz gazeteci bunların arasında var mı?

Şimdi Bektaş’a sormak lazım; “Sizi öven, başarılı bulan gazetecilere siz para mı veriyorsunuz?”

Öyle ya sizin söyleminize göre bu iş böyle…

Demek ki sizde işler böyle yürüyor.

Veriyorsunuz parayı, bütün olaylar kapanıyor öyle mi?

Kozlu’da rantı, FETÖ ile zamanında görüşmelerinizi, kaç para verdinizde yazmıyorlar Sayın Bektaş?

Evet Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş canlı yayında yapmış olduğumuz haberlerden dolayı bizleri, basın mensuplarını açık açık tehdit etmiştir.

Şu saatten sonra şunu anlıyoruz ki, muhalefet eden hiçbir gazetecinin can güvenliği kalmamıştır.

KONSOMATRİS

Daha önce yazılarımda yazdım,

Kurulmak istenen bir saç ayağı düzeni var.

Siyasetçisi, bürokratı ve medyası.

Siyasetçisi ve medyasını artık görüyorsunuz.

Bir tek bürokratı kaldı onu da yavaş yavaş oturtuyorlar.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Bu saç ayağının teki olan medya organını görüyorsunuz değil mi?

Bu medya organı konsomatrisleri geçti.

Buna kim içki söylerse onun masasına oturuyor.

Masada oynaşıyor, içki söyleyeni memnun ediyor ve masadan kalkıyor.

Bunlarla ilgili büyük üstat, Şehit Gazeteci Uğur Mumcu’nun bir sözü var.

“Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.”

Olayı ne güzel anlatmış değil mi?

Yazılarımızı bilmiyorsak ima yoluyla yazacakmışız.

Akılda vermeyi eksik etmiyorlar.

Bize yakışmaz ama ima yoluyla yazalım bakalım nasıl oluyor?

Hadi yazalım…

1. Zamanında  FETÖ ile ilişkisi olan belediye başkanı….
2. Para karşılığı milletin avukatlığını yapan gazeteci…
3. Tetikçi, şantajcı, cete üyeliğinden yargılanan gazeteci…
4. Villaları olan belediye başkanı…
5. Eşini aldatan başkan…
6. Makam odasını parti yerine çeviren başkan…

Bakın isim var mı hiç birinde…

Bunlar bunu öğrenmiş, önce böyle yazıyorlar sonra yazılmaması için parayı indiriyorlar.

Öyle değil mi fırıldak, anlatsana şu kasko yapılan siyasetçileri çok zevkli oluyor…