Öğle Vakti a 12:55
Zonguldak HAFİF YAĞMUR 10°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
blank
blank

8 MART YAKLAŞIRKEN TEYZEYE SELAMLAR!

8 MART YAKLAŞIRKEN TEYZEYE SELAMLAR!
blank
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba değerli okurlarım,

Olayımızın baş kahramanı, hosteslik tacını bir kenara bırakıp gazetecilik tahtına oturmuş olan teyzemiz.

Teyze demem, yaşça büyüklerime olan saygımdan ötürüdür elbette. Ben henüz 23 yaşındayken, bu sektördeki “teyzeler” bana neredeyse birer emektar gibi geliyor.

Evet, bildiğiniz üzere aile büyüklerimiz zaman zaman biz gençlerin işlerine burnunu sokmayı sever.

Ancak teyzemiz bu konuda bir adım öteye geçmiş

Geçmişte yazdığım bir yazıdaki eleştirilerim sanırım onun kraliçe arı gibi koruduğu yuvasına bir taş gibi düşmüş.

Öncelikle belirtmeliyim ki, gazeteciliğe yeni adım atmış biri değilim.

2019 yılında bu yola koyulmuş ve şu anda da Zonguldak’ın köklü gazetelerinden biri olan Halkın Sesi Gazetesi’nde mesleğimi icra etmekteyim.

Evet, o televizyonculuk hayalleri kuran teyzeciğim, ben o hayalleri üç yıl profesyonelce yaşadım ve üzerine belgesel ile reklam seslendirmeleri de ekledim.

O yüzden mikrofonu senden çok küçük yaşlarda fethetmiş biri olarak, çatallı ve zehir akıtan bir dile ihtiyacım yok.

Zira ben sadece gördüklerimi yazdım, eğer bunlar zehirliyse, zehri senin yaptıklarından süzülmüş demektir.

Ama gel gelelim ki teyzemiz, beni kendi “özel grubuna” davet etmemekte oldukça kararlı.

Hangi ara birilerinin kulübüne dönüştü bu meslek?

Acaba bu gizemli grup nedir? Evde gün yapan kadınlar topluluğu mu?

Basın sektörünün sizin tekelinizde olmadığını anlamışsınızdır umarım.

Yoksa yanlış anlaşılan bir şeyler varsa, onları da açıklığa kavuşturalım.

Basın sadece yöneticilerle selfie çekme sanatı değildir, haberiniz olsun!

Kadın hakları savunucusu olduğunu iddia ediyorsun ama işin aslı öyle mi?

Benim gördüğüm kadarıyla sadece 8 Mart’ta şov yapmakla meşgulsünüz!

Kadınların gerçek sorunlarına sessiz kalırken, bir günde aktivist kesilmek ne kadar samimi?

Yazımda kimseye hakaret etmedim ancak sen, hala bir kadına dolaylı yollardan saldırmaya devam ediyorsun.

İşte bahsetmeye çalıştığım tam da bu tutarsızlık!

8 Mart’ta pankart açsanız da, geri kalan 364 gün bir kadına zulmediyorsanız, bu neye yarar?

Kabul edin veya etmeyin, bazılarınızın “yırtınmaya” çalıştığı şeyler, aslında bu mesleğin ruhunu yansıtmaktan çok uzakta.

Medyada yaşanan bu polemikler, aslında daha büyük sorunların yüzeydeki yansımalarından başka bir şey değil.

Belki de medyanın “teyzeleri” ile genç gazeteciler arasındaki bu kuşak çatışması, sektörün kendini yenilemesine ve daha geniş perspektifler kazanmasına vesile olur.

Unutmayın ki medya, sadece belirli kişilerin değil, toplumun tüm kesimlerinin sesini duyurabileceği bir platform olmalıdır.

Ve evet, teyzeciğim, bu platformda sizin gibi emektarlar kadar biz gençlerin de söyleyecek sözleri var.