Yeni koronavirüs tedbirleri ve son vaka sayılarının ele alındığı Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Koca açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, “Semptom göstermeyen pozitif vakaları da günlük koronavirüs tablosunda vermeyi planlıyoruz” dedi.
Corona Virüs pozitif vaka sayılarının tırmanışa geçtiği Zonguldak’ta yapılan her 100 testten 37’sinin pozitif çıktığı öğrenilirken günlük pozitif vaka sayılarının 800’ü geçtiği Zonguldak’ta hastanelerde yatan hasta sayısı ise 430 olduğu öğrenildi.
Bilim Kurulu toplantısının ardından kameraların karşına geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önemli açıklamalarda bulunuyor.
Bakan Koca’nın açıklamalarından satır başları;
“Dünya ilk defa pandemiyle karşılaşmıyor. Ancak bunun öncekilerden farkı var. Grip, veba bilinen hastalıklardı. Kovid, pandemiye yol açan insanlığın ilk defa karşılaştığı virüs.
Tanıdıkça mücadele stratejimiz, tedavi algoritmalarımız da değişebiliyor. Teşhis kriterlerimiz değişiyor, tedavi yöntemlerimiz olgunlaşıyor. Bu dünyada da bu şekilde seyrediyor. Geçmiş süreçler unutulabiliyor. Bir ülkenin yarar gördüğü ileri sürdüğü tedaviyi bir başka ülke etkisizliğini ilan edebiliyor.
Bilinmezliklerin yanında firmaların, tanıtımların, piyasa dinamiklerin de bu durumda rol aldığını görmezden gelemeyiz. Ülkeler mevcut imkanları ölçüsünde virüsle mücadele ediyor.
“ÇOK ÇEŞİTLİ TEDBİRLERİ HAYATA GEÇİRDİK”
Birçok ülkenin aksine Türkiye sağlık sistemi pandemiyi sürpriz olarak karşılamadı. Daha önce uygulamaya koyduğumuz ulusal hazırlık planı çerçevesinde proaktif davranmaya gayret ettik. Yoğun bir mücadele dönemine girdik. Pandemi hastaneleri, acil hastanelerin devreye alınması, pozitif vakaların izolasyonu, temaslı takibi, yaşlı ve genç nüfusun sokağa çıkmasının kısıtlandırılması, okulların uzaktan eğitime geçmesi hayatın hemen her yönüne çok çeşitli tedbirler hayata geçirdik.
“HES KODUYLA TAKİBE BAŞLADIK”
Hayat eve sığar mobil uygulamasını geliştirerek riskli bölge ve riskli kişilerin takibini yapmaya başladık. HES koduyla kendi tedbirlerinin alınmasını sağladık. Pandemi ile yoğun bir mücadele dönemindeyiz. Hayatın her yönüne yönelik tedbirler uygulandı.
“KLİNİK ÇALIŞMALARA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERDİK”
Bir yandan aşı çalışmalarını yakinen takip ederken klinik çalışmalara her türlü desteği verdik. Tespit edilen vakaların temaslıların da bulunarak izolasyona alınmasını sağlanmak üzere filyasyon ağını oluşturduk. Öğretmenlerimiz, din görevlilerimiz ve kamu görevlileriyle ekiplerimizi güçlendirdik. Motorize ekipler salgın kontrolünde önemli rol üstlendi.
“ANADOLU’DA HIZLI BİR ARTIŞ YAŞADIK”
İzolasyondaki kişilerin düzenli takibi yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Türkiye ülke genelinde standart protokollerin uygulanması, tüm hizmetlerin ücretsiz gerçekleştirilmesi yönünden dünyada fark yaratan ülke oldu. Tatil nedeniyle memlekete dönüşlerin olduğu, kurban bayramı sonrası Anadolu’da hızlı bir artış yaşadık. Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara’da yüzde 100’ü aşan artışlarımız oldu.
“YOĞUN BAKIMI ARTIRDIK, İLAVE YATAKLAR AÇTIK”
Bölgelere giderek yerel yöneticilerimizle illeri ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tuttuk. Eksikliklerimizi, ihmal ettiklerimizi tespite çalıştık. Yerinde yaptığımız değerlendirmelerle yaz döneminin bitmesine bağlı artan seyahatlerle alınan tedbirler sayesinde kontrol altına alındığını gördük. Test sonuçlarının hızlandırılması, tedaviye erken başlama, filyasyon süresinin kısaltılması gibi tedbirlerimizin yanında hastanelerimizde yoğun bakımı arttırdık, ilave yataklar açtık.
Hasta sayılarında dramatik düşüşler sağlandığını, hastanelerimizin yükünün hafiflediğini gördük. Sorunların üstesinden birlikte geldik. Hayatı kısıtlamadan, sokağa çıkma kısıtlılığı gibi yasaklayıcı önlemler almadan olumlu neticeler alabildik.
“HAKSIZ İTHAMLARLA KARŞILAŞTIK”
Temmuzdan sonra test yaptığımız grubun özelliği nedeniyle sadece semptomlu hastaları bildirdiğimiz için veri tablosunda gerçek mahiyetin anlaşılması adına hasta ismini kullanmayı tercih ettik. Bu konuda haksız ithamlarla karşılaştık. Dünyadaki hasta karşılaştırmalarında uyum sağlamak, sistemi riske eden durumu yansıtmak amacıyla ağır vakalarımızın sayısını da paylaşmayı tercih ettik.
“VAKALARIN HEPSİNDEN HABERDAR OLMAK İSTİYORUZ”
Sağlık personelimizin insanüstü gayretlerine yol açan yer yer hastanelerde bizi zor duruma düşüren hastaneye yatmak zorunda kalan hastalardır. Hasta sayılarımızı, ağır hasta sayılarımızı her gün eksiksiz kamuoyuyla paylaştık. Vatandaşımız pozitif çıkan, evinde takip edilen, izolasyonda tutulan vakaların hepsinden haberdar olmak istiyor. Bu vakalarla ilgili her türlü bilgi sistemimizde kayıtlı. Filyasyon ekibimizin tespit ettiği temaslılar da sistemimizde işlenmektedir.
“HES KODUYLA RİSKLİ KİŞİLER TESPİT EDİLEBİLMEKTE”
HES koduyla riskli kişiler tespit edilebilmektedir. Güvenlik güçlerimiz, kamu kurumlarımız, okullarımız bu sisteme erişip sorgulama yapabilmektedir. Testi pozitif olanlar ve bunların temaslılarını HES kodu üzerinden sorgulamak mümkündür. Halen kapasite arttırmaya devam ediyoruz. Laboratuvar altyapısı yeterli olan sağlık kuruluşlarımızı yetkilendirdik. Taramalar, iş yerleri ve artık kendi isteğiyle vatandaşlarımız test yaptırabilmektedir.
“SEMPTOM GÖSTERMEYENLERİ DE TABLODA VERMEYİ PLANLIYORUZ”
Önümüzdeki günlerde kapasitemizi 200 binli rakamların üzerine çıkaracağız. Test kapasitemiz ve test politikamızın revizyonu Bilim Kurulu’nda gündem oldu. Artık açık test politikasına geçtiğimiz kabul edilebilir. Semptom göstermeyen pozitif vakaları da günlük tabloda vermeyi planlıyoruz.
Pandemi seyrini daha iyi anlayabilmek sağlık sisteminin yanıtını daha iyi kavrayabilmek, rehavete düşmemek için dikkatinizi günlük hasta ve ağır hastalarımıza odaklanmanızı tavsiye ederim. Alarm zilleri burada çalıyor. Görünen o ki hayatımızı bir süre daha disiplin altına almak zorundayız.
Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Aşı adayları geliştirmeye çalışan ender ülkelerden biriyiz. Bir tanesi klinik öncesini başarıyla tamamlamış ve gönüllüler üzerinde uygulanmaya başlanmıştır. 44 gönüllüye uygulama yapıldı. İkinci doz 26 Kasım/14 tarihleri arasında yapılacak. Nisan ayında ilk aşıya kavuşmamızı ümit ediyorum.
Aşı konusunda çalışma yapan ve aşı değerlendirme komisyonunun onayını alan bilim adamlarımızı ayrım yapmaksızın destekliyoruz. Çin ve Almanya kaynaklı aşıların ülkemizde faz çalışmalarıyla ilgili kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bu yıl bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim.
Risk gruplarını kademeli olarak aşılamayı planlıyoruz. Ekim’in ikinci haftasından itibaren öncekilerden daha ciddi sınavdayız. Kış aylarının gelmesiyle birlikte kapalı ortamların da getirdiği riskle dünyada patlama şeklinde hızlı artış başladı. Adeta kitlesel bulaşma dönemine geçti. 60 milyon pozitif vaka, ölüm 1 milyon 400 bini geçti dünyada. Dünyada Kovid ölümleri bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 12’sini buldu.
Tehdidin boyutu son birkaç haftada hızla artmıştır. Nisan ayında dünyada 80 bin civarında iken Kasım ayında 660 bini aştı. Nisan ayında günde 8 bin 500 kişi bu hastalıktan hayatını kaybederken Kasım ayında ortalama vefat sayısı 12 bine ulaştı.
Bugün birçok ülke kapanma tedbirlerine yeniden başvurmak zorunda kaldı. Ülkemizde İstanbul, Bursa, İzmir gibi kentlerde artış trendi neredeyse tüm ülkeye yayılmış durumdadır. Gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur.
Geçen hafta bir dizi kısıtlayıcı kararlar uygulamaya konuldu. Önümüzde milletçe teyakkuzda olmamız gereken günler var. İhmalkarlık ve rehavet lüksümüz yok. İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir üçüncü zirveyi yaşıyorlar. Sağlık çalışmaları seferberlik halinde. Filyasyon ekipleri ev ev dolaşıyor, valilerimiz, kaymakamlarımız, belediyelerimiz mücadeleyi desteklemek için ellerinden geleni yapıyor.
Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanan tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz, tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyarsak artışı durdurmamız mümkündür. Yeterince etkili olmazsa daha ağır kısıtlamaların yapılması kaçınılmaz olacaktır.
Hasta sayıları, ölüm sayıları üzerinden tartışmalarla toplumda güven sarsıcı polemiklerle harcayacak vaktimizin olmadığını düşünüyorum. Dönem birbirimizle uğraşma değil birlikte mücadele etme dönemidir. Tüm sağlık çalışanlarımızla tepeden tırnağa ter dökerek, gece gündüz bütün gücümüzle uğraş verdiğimiz, test laboratuvarlarımızın tam kapasite çalıştığımız bir dönemdeyiz.
Salgınla mücadelede ulusal seferberliğin yanında il il dolaşarak mahalli imkanları harekete geçirdiğimiz, elimizdeki her türlü aracı kullanmaya çalıştığımız günlerdeyiz. Son hafta içinde yüzde 50 üzerinde Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale’de yüzde 50 artış oldu. Antalya, Düzce, Tekirdağ bu sınıra yaklaştı. İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, Gaziantep’te hasta yoğunluğunu yönetebilmek için sağlık kuruluşlarımız çaba harcıyor.
Lütfen istirham ediyorum hiç kimse kendini mücadele sorumluluğunu unutmasın sağlık personelinin ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitlerinin olmadığını unutmayalım. Kimse hastalanmasın, hastalar iyileşsin d iye canla başla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini kullanamamaktaydı. Kalabalıklardan uzaklaşalım, zorda kalmadıkça evde kalalım, eş dost akraba ziyaretlerini artık erteleyelim. Yasakları beklemeden hayatımızı tanzim edelim. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Birkaç tablo ile durumu özetlemek istiyorum. Her bir daire bir ili gösteriyor. 4’e bölünmüş olan tablonun sol üst boşluğuna özellikle yoğunlaştığını görüyoruz. Özellikle Türkiye’de vaka bazlı bütün illerde neredeyse arttığını, ortalamanın da üzerinde ciddi bir artış içinde olduğunu, en üstte Mersin, Edirne, Kocaeli, Bursa, Kırşehir, Hatay, Osmaniye, Adana’nın yüksekliğini gösteren pnömoni oranının düştüğünü hepsinde gördüğümüz, tedaviyle her geçen gün zatürre oranının düştüğünü görüyoruz. Ama vaka sayısının bütün illerde artışta olduğunu söyleyebilirim.
İSTANBUL’DA KORONAVİRÜS
Filyasyon ekiplerinin tedaviyi başlattığı bu dönemde vatandaşlarımızın ilaçları kullanma noktasında hassasiyet göstermesi gerektiğinin altını çiziyorum. Bunun dışında doluluk oranları, İstanbul’da yüzde 69,5, solunum cihazı yüzde 41,8. İstanbul’da yüzde 70’lerde ise de yoğun bakım doluluk oranı oldukça yükseldiğini yer yer bazı hastanelerimizde yoğun bakım sorunu yaşandığını biliyoruz.
ANKARA’DA KORONAVİRÜS
Ankara’da servis doluluk oranı 62,3, yoğun bakım 75,4. Ankara’da da yoğun bakım doluluk oranının arttığını görmüş oluyoruz. Burada yüzde 25 yatağın boş olduğu anlamına geliyor. Bu yüzde 25’in sadece Kovid hastaları için kullanılmayacağını bilelim.
İZMİR’DE KORONAVİRÜS
İzmir yüzde 76.6’ya çıktı. Deprem sonrası dönemde 2 hafta sonrası artışın belirginleştiği, şu anda İzmir’de ciddi anlamda vakanın arttığını, yer yer bazı hastanelerde sorun yaşıyoruz. Bursa yüzde 75.8 doluluk oranı. Bursa’da şehir hastanesinin varlığı var olan hastayı tedavi etmede büyük kolaylık sağlamakta. Son üç günden bu yana vaka sayısının azalış dönemine girdiğini söyleyebilirim. Bundan sonraki günler vatandaşlarımızın tedbirlere uymalarını, zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını ifade etmek istiyorum.”
GEREKMEDİKÇE DIŞARI ÇIKMAYIN!